top of page

sodetails.com

Sanat ve İç Mimari konularında en güncel yazılarımızla sizlerleyiz, takipte kalın!

Home: Welcome
Ara

İç Mekânın Anlamı ve Grafik Tasarım

Güncelleme tarihi: 21 May 2021

Mimari mekânın en temel özeliklerinden biri, insanın onun içine girebilmesine, içinde çeşitli eylemleri gerçekleştirebilmesine imkân verebilmesidir. Bruno Zevi (1959)’ye göre, iç mekânın önemi; “Mimarlığın ayırıcı niteliği, insanı içine alan üç boyutlu bir mekânda var olmasıdır. Heykel üç boyutludur, fakat insan bunun dışında kalır. Tersine, mimarlık, içi boş büyük bir heykel gibidir. İnsan onun içine girer, yürür ve yaşar.” şeklinde ifade edilmektedir.

İç mekân grafik tasarımının en temel amacı zaten yaşanılan binaları anlamı hale getirebilmektir. İnsan içinde yaşamak eylemler gerçekleştirmek için iç mekânlar oluşturur. İç mekân tasarımı bir sanattır. Diğer sanatlardan farkı yaratılan eserin işlevsel ve faydaya yönelik olmasıdır. Belirli bir bütünlük yakalamak zorundadır. İç mekân tasarımında, bütün donatım elemanları faydaya hizmet edecek şekilde kullanılmalıdır. İç mekân grafik tasarımcıları işlevsellikten belki de daha fazla algı yaratmaya önem verirler. Bu yüzden iç mimari grafik tasarım anlamlı, duygulara hitap edecek tarzda olmalıdır. İç mimari grafik tasarımcının bir ana konusu olmalıdır. Çalışmasının bütün parçaları ana konuyu oluşturacak bir bütünlük ifade eder. İşte iç mekânın anlamı budur, bina yapımında bir ana konu oluşturmak ve bunu hayata geçirmek.


İç mekan eskiz örneği.

İç mekân, içinde yer alan elemanlarla anlam kazanmaktadır. İç mekânı oluşturan, içindeki elemanlar duvarların dışında dekorasyon amaçlı kullanılan diğer elemanlardır. İç mekân algımızı sağlayan unsurlar yapısal kapı, duvar, tavan, zemin vb. unsurların dışında, yüzeyler, dekorasyon araçları bunların kullanılış biçimleri, mekânı kullanan insanların eylemleri gibi unsurlardır.


İnsan belleği sayesinde geçmişte gördüğü mekânlarla bugünkü mekânlar arasında bağlantı kurabilmektedir. Hatta yaratıcı düşünerek geleceği de bu bağlantıya katabilmektedir. Örneğin geçmiş yıllarda sıkça kullanılan güneş ışığı alan pencereler günümüzde ışık oyunları ile mekânın sınırlarını değiştirmeden kullanılmaktadır. Mekânsal açıklıklar bir mekânı açık bir mekân haline getirmeden mekânın ana mekân içindeki konumunu çevresini belirleyebilmektedir. Bunun tersi dışarıdan bakan birinin iç mekânı tam olarak anlayamayacak olmasıdır. İç mekânın dışarıdan algılanabilmesi açıklıklar sayesinde mümkün olmaktadır.


Her ne kadar bilimsel veriler görsel algının mantık çerçevesinde çeşitli altparçalara bölünebileceğini öngörse de, herhangi bir anda görsel algı tam bir bütün olarak algılanmaktadır (Livingstone ve Hubel, 1988 aktaran Güler, 2012:3). Buna karşın; biçim, renk, hareket ve yön, derinlik, boyut ve mekân örgütlenmeleri, görsel algının dizgesel bir biçimde ele alınmasını sağlamaktadır. Temel Sanat/Tasarım Eğitimi kapsamında düşünüldüğün bu ele alış biçiminin Temel Sanat/Tasarım öge ve ilkelerinin, üçüncü boyut ve mekân kavramlarının ele alış biçimini etkilediği söylenebilir. (Güler, 2012: 43).

Sözen ve Tanyeli’nin “Sanat Kavram ve Terimleri Sözlüğünde”; iç mekân, “ev yaşamını ve gündelik yaşamdan sahneleri betimleyen küçük boyda resim olarak tanımlanırken, 17. yüzyıla kadar Avrupa sanatında ağırlıklı bir yeri olan dinsel resme karşıt doğrultuda gelişen yeni laik yönelimin bir yanılsamasıdır” oldugu vurgulanmıştır (Sözen ve Tanyeli, 1994).


İç mekân tasarımında Londra’da yer alan Tate ve Center Pompido sergisi, “Abracadabra”, Nick Coombe tarafından 1999 yılında tasarlanmış. (İç Mimarlığın Temelleri, 2012, Coles & House: 93)

Aynı zamanda İç mekân resminin Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisindeki tanımında; Tür (Genre) resminden kaynaklandığı ve bu nedenle sınıflandırılamadığını belirtmektedir. Ancak belirli dönemlerde ve ülkelerde belirli sanatçıların yaklaşımları içinde, zaman zaman ön plana çıkan bir ilgi alanı olarak görülür. Sanat tarihinde, İç mekânı sanatçılar bulundukları dönemin özelliklerine göre farklı biçimlerde ele almışlardır. Bu mekânlar kimi zaman sarayın bir salonu olabildiği gibi kimi zaman bir kilise içi, sanatçı atölyesi, dükkân ya da genellikle ev içleri de olabilmektedir. Batı resminde iç mekân, resimsel bir tür olarak 17. Yüzyıla aittir; ancak bu olgu resimde mekânın içinin gösterilmesi olarak ele alınırsa, daha erken dönemlere ait örnekler vermek mümkün olur.


Bu mimari mekân bir Stand Milan 2009 örnek iş mekânıdır ve Studio Makkink & Bey tarafindan tasarlanmıştır (Shaoqiang, 2010: 158).


Home: Blog2
Home: Contact

Abone Ol

©2019 by sodetails.com

Home: Subscribe
Contact

So Details'e ilginizden dolayı teşekkür ederiz!

Ayrıntılarınız başarıyla gönderildi!

bottom of page