Tasarımcı Düşünce'de Denge
Güncelleme tarihi: 8 Mar
İç mekanlar ve mekanlara ait olan kapatıcı öğeler, tefriş elemanları, aydınlatma ve aksesuarları genellikle birçok biçim, şekil, renk ve dokunun karışımıdır. Bu öğelerin düzenlenmesi ise işlevsel gereksinimlere ve estetik arzulara bağlıdır. Bu öğeler aynı zamanda, görsel dengeyi de kuracak şekilde düzenlenmeli, böylece mekan içinde bu öğelerden yayılan görsel kuvvetler arasında bir denge durumu kurulmalıdır.
İç mekanda bir araya gelen öğelerden her birinin kendine özgü biçimi, şekil, boyutu, rengi ve dokusu vardır. Bu özellikler, öğelerin yerleştirildikleri ve yönlendirildikleri yerle de bağlantılı olarak, her bir öğenin görsel ağırlığını ve mekanın bütünsel düzeneği içinde ne kadar dikkat çekeceğini belirler.
Bir hacmi ve içindeki öğelerin kompozisyonunu algılayışımız, mekanı kullanırken ve mekan içinde hareket ederken sürekli değişmektedir. Mekan içinde yer değiştirdikçe bakış açımız, dolayısıla perspektifimiz farklılaşır. Gündüz gün ışığıyle aydınlanan, geceleyinse lambalarla aydınlattığımız mekan da bu süreçte bize yada bizim dışımızdaki etkenlere bağlı olarak değişimlere uğrar. Bu sebeple mekan içindeki öğelerin görsel dengeleri çok boyutlu olarak düşünülmeli ve zamanın ve kullanımın getireceği değişiklikler hesaba katılmalıdır. Üç çeşit denge mevcuttur: Simetrik, ışınsal ve asimetrik. Simetrik denge şekil ve boyut olarak benzeyen ve aynı çizgide veya aksta konumlanmış öğelerin düzenlenmesinden oluşur. Bu simetri türü ayrıca eksenel veya çift- taraflı simetri olarak da bilinir.
Simetrik denge, huzurlu, sessiz, rahat ve kararlı, özellikle de düşey bir düzlem üzerine yönlendirilmişse çok kolay algılanılabilen bir mekan oluşturur. Mekansal ilişkilerine bağlı olarak, simetrik mekan düzenlemesi orta alanı ya da mevcut doğrusal aksın sonundaki belirli bir nesneyi vurgular.



İkinci çeşit mekansal denge, ışınsal dengedir ve öğelerin, merkezi bir nokta etrafında düzenlenmesi ile sağlanır. Mekana merkezi bir düzenleme etkisi getirir ve orta alanı odak noktası olarak hissettirir. Elemanlar merkeze doğru içe dönük olarak odaklanabilir. Merkezden dışarı doğru bakabilir, ya da daha basiti, merkezi bir elemanın çevresine yerleştirilir.


Asimetrik bir kompozisyondaki öğelerin boyutlarındaki, şekillerindeki, renklerindeki veya konumlarındaki uyum eksikliğidir. Simetrik düzenlemede benzer öğe çiftleri kullanılırken, asimetrik düzenlemede birbirine benzemeyen öğeler kullanılır. Asimetrik denge simetri kadar belirgin değildir, genelde görsel olarak daha hareketli ve dinamiktir.
Hareket, değişim ve canlılık verme yeteneğine sahiptir. Ayrıca simetriden daha esnektir ve işlevlerin, mekanın ve ortamın değişen şartlarına daha kolay uyum sağlar.


